1 Mayıs 2016 Pazar

Küçücük bir sivrisinek neden tesadüf eseri var olamaz?


Küçücük bir sivrisinek neden tesadüf eseri var olamaz?
Küçücük bir sivrisineğin vücudundaki mucizeleri inceleyen herkes bunların tesadüfen oluşamayacağını görür.












10 mm. lik küçücük bir sivrisineğin bedeninde öyle çok mucize meydana getirmiş ki Allah, insan gerçekten buyaratılışdelilleri karşısında hayrete düşüyor. Sivrisineğin pupa döneminde ayrı, gelişme döneminde ayrı, sivrisinek olarak olgunluk döneminde ise apayrı mucizeler gerçekleşiyor. Kuşkusuz Allah bu küçücük, gözle bile zorla görünen canlıda böyle olağünüstü özellikler yaratarak Kendisinin üstün sanatını insanlara gösteriyor ve onları düşünmeye davet ediyor:
Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 4)
Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)
Aşağıda sayacağımız bu küçücük canlının bedeninde yaratılan mucizeler evrimcilere verilecek en güzel cevaptır, bu küçücük canlının tıpkı diğer canlılar gibi tesadüf eseri meydana gelemeyeceğinin bilimsel kanıtıdır. Allah sonsuz gücüyle bu canlıyı yaratmıştır. Küçücük sivrisineğin tesadüflerle oluşamayacak özelliklerine değinirsek,  
-Yumurtlama zamanı gelen anne sivrisineğin, karnındaki ısı ve nem reseptörü sayesinde en uygun bölgeyi tespit etmesi.
-Yumurtalarını suya bırakan sivrisineklerin, ileride yavrularının karşılaşacağı problemleri düşünerek çeşitli tedbirler almaları.
-Yumurtaların olumsuz şartlarda -zamanları geldiği halde- çatlamadan uygun koşulların oluşmasını beklemeleri.
-Yumurtaların kendi kendilerini kamufle etme yetenekleri.
-Anne sivrisineğin yumurtalardan bir sal yaparak, yumurtaların kaybolmasını ve suya batmasını engellemesi.
-Yumurtaların birleştirildiklerinde sal oluşturabilmelerine uygun bir yapıya sahip olmaları, altlarında gereken özelliklerde  bir hava boşluğunun bulunması.
-Sıtma sivrisineklerinin yumurtalarının üzerinde, yumurtaların suya batmalarını engelleyen cansimidine benzer yapıların bulunması.
-Marangoz sivrisineğin, bitki köklerini keserek yumurtalarına en uygun ortamı hazırlaması.
-Yeni doğmalarına rağmen bazı larvaların, bitkilerin köklerinde oksijen bulunduğunu bilip, kökleri keserek bu oksijene ulaşmaları.
-Larvaların beslenebilmesi için suyu akıntı yaratarak süzmelerini sağlayan, ağız etrafındaki özel dizayn edilmiş fırçalar.
-Larvanın kendisine uygun bir ev yapması ve ihtiyacı olan bütün malzemenin doğuştan ona verilmiş olması.
-Akıntılı sularda yaşayan larvaların kuyruklarında bulunan ve bir yerlere tutunarak akıntıya kapılmamalarını sağlayan kancalar.
- Baş aşağısuyun içinde duran larvanın, suyun üzerine uzanan ve nefes alabilmesini sağlayan dalgıçların kullandıkları şnorkellere benzeyen- hava borusu.
-Borunun içinde bulunan ve borudan içeri su kaçmasını engelleyen, özel izolasyon maddesi.
-Güneş altında günlerce kalan ve şeffaf bir deriye sahip olan larvaların, güneşten kavrulmalarını engelleyen özel ürik asit kalkanı.
-Pupa dönemine geçişte, larvanın derisini kırmasına yarayan ve bu aşamadan sonra kaybolan özel organ.
-Pupanın son değişim aşamasında, su yüzeyindeki baş tarafından çatlaması. (Başka bir noktadan çatlarsa kozanın içi ıslanır.)
-Kozanın baş tarafının yine özel bir maddeyle yalıtılmış olması.
-Sivrisineğin suyun içindeki pupadan, vücudunu ve kanatlarını suya hiç temas ettirmeden çıkması.
-Suyun içinde yaşayan bir canlıyken, buradan kusursuz bir uçuş makinesi olarak çıkması.
-Erkek sivrisineğin, dişisini, kanat çırpma frekansından tanıyabilmesi.
-Sivrisineğin avını ısırmak için kullandığı, altı parçadan oluşan kesme, delme ve emme mekanizması.
-Açtığı yarayı uyuşturması, böylece kurbanına fark ettirmeden kan emebilmesi.
Küçücük bir sivrisineği ve kainattaki diğer canlıları Kendi varlığının delilleri olarak yaratan Allah, insana bazı sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukları yerine getirmek de insan için hayati önem taşır. Allah bir ayetinde Kendisinden başka gerçek dost ve yardımcı olmadığını haber verir. Bu yüzden dünyaya gözlerini açan her insan yalnızca Allah’ı dost edinmeli, yaratılış delilleri üzerinde düşünmeli ve iman dolu bir kalple Allah’a yönelmelidir.
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard ardagelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru. Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur." (Al-i İmran Suresi, 190-192)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder