31 Ağustos 2014 Pazar

Lenin’in kendi halkına uyguladığı vahşet politikası


Lenin’in kendi halkına uyguladığı vahşet politikası
Yüzbinlerce insan komünizmin vahşeti yüzünden helak oldu.

Komünizm geçtiğimiz 20. Yüzyılda insanlara çok büyük bir felaket getirdi. Stalin, Mao, Pol Pot gibi komünist liderler adeta gözü dönmüş bir katile dönüşmüşlerdi. Bunun nedeni bu liderlerin inandıkları felsefe ve bu felsefe ile insanları insan olarak görmedikleri içindir. Komünizm aslında materyalist felsefenin tarihe uyarlanmasından ibarettir. Komünist liderlerin inandığı komünizm ve materyalizm Darwin’in evrim teorisiyle tam bir uyum içindedir. Bu sapkın düşünceyi özetlersek;
1.İnsan, sadece maddeden ibaret olan, ruhu bulunmayan bir varlıktır.
2.İnsan, gelişmiş bir hayvan türüdür. Diğer hayvanlardan tek farkı, içinde bulunduğu şartların onu biraz “ehlilleştirmiş” olmasıdır. Özde, insanla hayvan arasında bir fark yoktur.
3.Gerek doğada gerekse insan toplumlarında değişmeyen tek kural “çatışma”dır. Çatışma, birbiriyle çakışan menfaatler nedeniyle olur. Çatışma sonucunda bir tarafın kaybetmesi, acı çekmesi, ölmesi son derece doğal ve hatta gereklidir.
4.Dolayısıyla, bir gelişmenin gerçekleşmesi, örneğin komünistlere göre “komünist devrim”in yaşanması için, çok sayıda insanın ölmesi, acı çekmesi, işkence görmesi kaçınılmazdır ve hatta gereklidir.
Yukarıda saydığım maddeleri meşru göstermek için komünistlerin başvurdukları yöntem toplumlardaki Allah inancını ortadan kaldırmaktır. Aslında materyalizmin amacı da Allah inancını, dini ve ahlaki değerleri toplumlardan uzaklaştırmak, böylece kendilerini “ruhsuz hayvan toplulukları” olarak algılayan kitleler meydana getirmektir. Komünist liderlerbu yolla söz konusu kitleleri kolaylıkla yönlendirebileceklerini, kendi iktidarlarını koruyabileceklerini, istedikleri her türlü ahlaksızlığa ve zulme meşru zemin hazırlayabileceklerini düşünürler.
İşte insana bu şekilde bakan komünist ideolojinin en büyük icraatı, insanları olabildiğince “hayvanlaştırmak”, vahşi hayvanlar gibi zincirlere vurmak, acı ve korku yoluyla kendince “terbiye etmek” ve gerektiğinde boğazlamak olmuştur.
En acımasız komünist liderlerden biri olan Lenin’e baktığımızda, insanları bir hayvan türü olarak kabul eden söz konusu materyalist-evrimci felsefeyi çok açık olarak görürüz. Öyleki Lenin, hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiği şartlı refleks deneyleriyle ünlenen Rus bilim adamı Pavlov’la özel olarak görüşmüş ve Pavlov’un yöntemlerini Rus toplumu üzerinde uygulamak için girişimde bulunmuştur. Tarihçi Orlando Figes, A People’s Tragedy, A History Of The Russian Revolution (Bir Halkın Trajedisi: Rus Devriminin Tarihi) adlı kitabında, Lenin’in Rus halkını bir havyan terbiyecisi gibi eğitme amacını ve bunun evrimci kökenini şöyle anlatır:
Ekim 1919'da söylentiye göre Lenin büyük fizyolojist I. P. Pavlov’un laboratuvarına, onun şartlı refleks çalışmaları vasıtasıyla insan beyninin Bolşeviklerin insan davranışını kontrol etmede yardımcı olup olamayacağını öğrenmek için gizli bir ziyarette bulundu. “Rus kitlelerinin komünizm çizgisini düşünmelerini ve buna göre davranmalarını istiyorum” diye açıkladı Lenin... Pavlov hayretler içinde kalmıştı. Lenin ondan köpekler için yaptığı şeyi insanlar için yapmasını istiyordu.“Rus kitlelerini bir standart haline getirmek istediğinizi mi söylüyorsunuz? Hepsinin aynı şekilde davranmasını sağlamak mı istiyorsunuz?” diye sordu… “Aynen” diye cevap verdi Lenin. “İnsanlar doğru olmalı. İnsanlar biz nasıl istersek o şekle getirilmelidir”…
Komünist sistemin nihai amacı insan tabiatının değişimiydi. Bu, diğer totaliter rejimler tarafından da paylaşılan bir amaçtı… Nazi Almanyası’nda 1920'de öjenik hareketin öncülerinden birinin söylediği gibi “Neredeyse insanlık kavramında bir değişime şahit olduk…. Savaşın korkunç öjeniği sayesinde daha öncekine göre farklı bir birey olmaya zorlandık”…
Aydınlanmış kitleler vasıtasıyla yeni bir insanlık türü yaratma fikri 19. yy Rus aydınlarının her zaman kurtarıcı misyonu olmuştur. Marxist felsefe de aynı şekilde insan tabiatının tarihi bir gelişimin sonucu olduğunu ve bu nedenle de yenilenebileceğini öğretir. Lenin’in gençlik çağlarında Rus aydınları arasında neredeyse dini bir kutsallığa sahip olan Darwin ve Huxley’in bilimsel materyalizmi, insanın içinde yaşadığı dünyaya göre belirlendiğini savunuyordu. Bu nedenle Bolşevikler kendi devrimlerinin bilimin de yardımı ile yeni bir insan türü yaratacağına inanıyorlardı…
Pavlov’un her zaman devrimi eleştirmiş olmasına ve göç ettirilmekle tehdit edilmesine rağmen Bolşevikler her zaman ona lütuf göstermişlerdir. İki yıl sonra Pavlov’a Moskova’da geniş bir apartman verildi. Lenin, Pavlov’un çalışmaları hakkında “devrim için çok büyük öneme sahiplerdir” diyordu. Bukharin bunu materyalizmin demir cephaneliği olarak adlandırıyordu. 1
Lenin’in en büyük yardımcısı ve komünist ideolojinin önemli teorisyeni Trotsky de Lenin’in evrim kökenli “insan tabiatını değiştirme” düşüncelerine katılıyordu. Trotsky aynen şöyle yazmıştı: İnsan nedir? Henüz bitmiş bir canlı değildir. Hala beceriksiz bir yaratıktır. Bir hayvan olarak insan planlı bir şekilde değil spontane bir şekilde evrimleşmiştir.Ve birçok zıtlık gelişmiştir. Nasıl eğitmek ve idare etmek sorusu, insanın fiziksel ve ruhsal yapısının; nasıl geliştiği ve tamamlandığı sorusu, yalnızca sosyalizm temelinde tasarlanabilecek büyük bir problemdir. Çöle bir tren yolu inşa edebiliriz, Eyfel Kulesi’ni inşa edip direk olarak New York ile konuşabiliriz, ama insanı geliştiremeyiz, öyle mi? Hayır, yapabiliriz. İnsanın yeni ve değişmiş bir versiyonunu üretmek, bu komünizmin bir sonraki görevidir… İnsan kendisini ham materyal olarak görmeli, ya da yarı üretilmiş bir madde olarak. Ve şöyle demeli: “Sevgili homo sapiens, senin için çalışacağım”. 2
Lenin, Trotsky ve diğer Bolşevikler, insanı bir hayvan türü olarak gördükleri ve bir madde yığını saydıkları için, insan hayatına herhangi bir değer vermiyorlardı. Onlara göre, devrimin başarısı için, milyonlarca insan kolayca feda edilebilirdi. The Unknown Lenin kitabının yazarı tarihçi Richard Pipes’a göre, “Lenin, insanlığın geneli için küçümseme dışında hisler beslemiyordu: Mektuplar, Gorki’nin öne sürdüğü, insanların Lenin için ‘neredeyse hiçbir anlamı’ olmadığı ve onun işçi sınıfına bir metal işçisinin demir cevherine davrandığı gibi davrandığı iddiasını doğruluyor.” 3
Yazımın ikinci bölümünde acımasız komünist lider Lenin’in kendi halkını nasıl insanlıktan çıkarıp köleleştirdiğine ve onları kıtlık politikasıyla insanlıktan çıkardığına değineceğim.
Kaynaklar:
1.Orlando Figes, A People’s Tragedy, A History Of The Russian Revolution, s. 733
2.Orlando Figes, A People’s Tragedy, A History Of The Russian Revolution, s. 734
3.Richard Pipes, The Unknown Lenin: From the Secret Archive, s. 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder