28 Ekim 2013 Pazartesi

Bir yakının için ötenaziye karar verebilir misin, buna hakkın var mı?


Bir yakının için ötenaziye karar verebilir misin, buna hakkın var mı?
Bir insan yıllarca komada kalıp daha sonra uyanıp hayatına devam edebilir, ölüm kararını kimse veremez.

Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken çok yakından tanıdığı bir gencin yıllar önce trafik kazası geçirdiğinden bahsetti. Bu genç uzun yıllardır komada yaşıyormuş. Son günlerde böyle kaza geçiren ve komaya giren, boynundan aşağısı tutmayıp felç olan insanlar duyuyorum. Burada önemli olan konu şu, hasta şuursuz bir şekilde yatakta yatarken, yakınları onun yaşam hakkını elinden alma hakkına sahip mi? Böyle bir kararı doktorlarla oturup konuşarak ve hastanın komadan çıkmayacağını düşünerek verebilirler mi?
Bir insanın çok yakını komaya girebilir, komada yıllarca şuursuz bir şekilde yatabilir, doktorlar beyin ölümünün gerçekleştiğini söyleyebilirler. Burada insanların yanılgıya düştükleri nokta Kuran’la düşünmemeleridir. Her ne durumda olursa olsun bir hastanın ölümüne, yaşam ünitesinden koparılmasına, fişinin çekilerek ölüme terk edilmesine başka bir insan karar veremez. Başka bir insan karar veremeyeceği gibi kişinin kendisi dahi böyle bir karar alamaz. Çünkü Kuran’da kişinin intihar etmesi de başka bir kişiyi öldürülmesi de (fiilen öldürmesi ya da izin vererek öldürmesi) kesinlikle yasaklanmıştır.
Bir insan bir şeye karar vereceği zaman öncelikle Kuran’la düşünmesi ve ona göre karar vermesi gerekir. Kuran’da tek bir insan öldüren kişinin konumu ile ilgili şu ayet yer alır:
"... Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur..." (Maide Suresi, 32
Ayette çok açık belirtildiği gibi hasta ne konumda olursa olsun, ne doktorun, ne bir akrabanın hastaya ötenazi yapılması konusunda karar verme yetkisi yoktur. Allah tek bir insanı öldürenin bütün insanları öldürmek gibi olacağını çok açık şekilde bildirmiştir. İnançlı bir insan Allah’ın yasakladığı bir eylemi karşı taraf hangi konumda olursa olsun yapmaz. Hastaya son nefesine kadar bakılır, her türlü tedavi uygulanır. İsterse o hasta yıllarca komada kalsın, isterse en ağır ölümcül hastalığa yakalansın, yine de tedavi sonuna kadar uygulanmalıdır. Bütün bunların yanında yıllarca komada kalıp daha sonra iyileşen çok fazla hasta var, insan kendi kendine hastanın iyileşmeyeceğine nasıl ve hangi akılla karar verebilir?
Burada insanların düşünmesi gereken çok önemli bir konu daha var. Hastalığı da şifayı da yaratan Allah’tır. İnsanlar hep sebeplere bağlı olarak düşünüyorlar. İlacı alırsa iyileşeceklerini, en iyi doktora giderse mutlaka kurtulacaklarını düşünüyorlar. Hâlbuki işin aslı öyle değildir. Hastalığı ancak Allah iyileştirir, doktor ve ilaçlar sadece bir sebeptir. Eğer Allah dilemezse doktor ne yaparsa yapsın o hasta asla iyileşemez. Allah dilediği taktirde en ağır ölümcül hastalığı hemen iyileştirir, bunu Kuran çok açık bir şekilde bildirmiştir:
"Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur;" "Bana yediren ve içiren O'dur;" "Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;" "Beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur, " (Şuara Suresi, 78-81)
Ayrıca insanların hastalıkla ilgili şu önemli konuyu da düşünmeleri gerekir. Eğer Allah bir insana çok ağır bir hastalık veriyorsa yıllarca o kişi komada kalıyorsa mutlaka bunun bir hikmeti vardır. Allah bu dünyayı tüm insanlar için bir imtihan olarak yaratıyor. Kişinin en yakını hastalanabilir, kendisi de hastalanabilir. Kişi mutlaka buna sabır göstermek, çok güzel ahlakla karşılamakla yükümlüdür. Aksi taktirde dünyada hiçbir zorluk ve sıkıntı olmasa imtihan ortamı olmaz. Ne kadar zorluk olursa insanın kazanacağı sevap o kadar fazla olur. Bu yüzden ağrıyı çeken hasta eğer isyan etmeyip şükrederse onun sevabını kazanır, ona bakan kişide yine güzel ahlakla sabrederse o da onun sevabını kazanır. Bu yüzden hastalıkları Allah’ın kıymetli bir imtihanı olarak görmek gerekir.
Hayatta her ne konuda olursa olsun bir karar verirken önce Kuran’a bakın, Allah daima insanlara en doğru ve en akılcı tavrı ayetlerle bildirmiştir. Kuran’ı bilmeyen bir insan sonsuza kadar pişman olacağı bir tavrı yapabilir ve sonunda bunun karşılığını çok ağır bir şekilde öder. Bu yüzden ötenazi içinde insan hiçbir şekilde hiçbir konuda başka bir insanın yaşamını sonlandıramaz, böyle bir kararı alamaz. Söylediğim gibi bir konuda karar verirken daima Kuran’a göre karar verin, o zaman en doğru ve hikmetli kararı alırsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder