28 Ekim 2013 Pazartesi

Balıklarının birbirlerine çarpmaması, araba tasarımcılarına ilham kaynağı oluyor.


Balıklarının birbirlerine çarpmaması, araba tasarımcılarına ilham kaynağı oluyor.
Tasarımcılar balık sürülerine bakarak araba tasarlıyorlar.

Evet, her zaman tasarımcılar doğaya bakarak ilham alıyorlar. Doğadaki hayvanları araştırdıkça hepsinde muazzam özellikler keşfediyorlar. Örneğin binlerce balıktan oluşan balık sürüsüdenizde büyük bir hızla ilerlerken hiç birbirine çarpmıyor. Üstelik bu balıklar ani manevralar yapıyorlar, hızla ilerliyor, hızla geri dönüyorlar.  Üstelik denizde çok farklı türde birçok balık sürüsü var ama hiçbiri birbirine çarpmıyor. Bakın bu videoda balıklar nasıl birbirlerine çarpmadan büyük bir hızla ilerliyorlar:
Avcılara karşı toplu halde hareket ederek büyük bir kütle halinde görünen ve bu şekilde kendilerini koruyan balık grupları araba tasarımcılarına ilham kaynağı oldular. Çünkü geniş bir topluluk oluşturan bu balıklar birlikte hareket ettikleri ve çok hızlı yüzdükleri halde, birbirlerine çarpmaz, düzeni bozmaz ve kaza yapmazlar.
Balıklar önlerine çıkan bir engeli aşmak için engelin olduğu tarafta aralarındaki uzaklığı artırırken, kendi aralarındaki uzaklığı daraltırlar, daha küçük bir alana sığmaya çalışırlar ve tüm bu hareketleri son derece kontrollü olarak gerçekleştirirler. Oysa ehliyeti olan, araba kullanımı ile ilgili her türlü bilgiye ve teknik donanıma sahip insanlar, çok geniş yollarda hareket etmelerine karşın sık sık araçlarıyla birbirlerine çarpar. Bu kazaların pek çoğu da ciddi yaralanmalar ve ölümle sonuçlanır. İşte bu durum araba tasarımcılarını sürüler halinde hareket eden balıkların nasıl olup da birbirlerine çarpmadan hareket ettiklerini incelemeye itmiştir. Bu inceleme sonucunda balıkların sürü halinde yüzerken üç önemli özelliğe sahip oldukları görüldü:

1) Birbirleriyle çarpışmadan yön değiştirebilmeleri

2) Öndekine çarpmadan mümkün olduğunca arkadan yanaşabilmeleri

3) Şeritleri düzgünce paylaşarak birbirlerinin hızlarına ayak uydurabilmeleri
Bu üç özellik taklit edilerek Japon araştırmacılar, Nissan firması için EPORO adlı robotik araçlar geliştirmişlerdir. Yedişerli gruplar halinde ilerleyen ve önlerine çıkan bir engeli aşmak için engelin olduğu tarafta aralarındaki uzaklığı artırırken kendi aralarındaki uzaklığı daraltıp küçük bir alana sığmaya çabalayan, aynı zamanda da birbirleriyle çarpışmamaya çalışan bu araçlar birbirleriyle iletişim kurmak için çok geniş bantlı radyo dalgaları ve mesafe ölçmek için lazerlerden faydalanmaktadırlar. Gelecekte trafik kazalarını önlemede çok büyük bir atılım olarak görülen bu buluş, aslında birkaç santimlik balıklar tarafından yüz milyonlarca yıldır vücutlarında radyo dalgaları ya da lazerler bulunmadan yapılmaktadır. Yüksek eğitim almış mühendislerin yüksek masraflı teknolojilerden yararlanarak gerçekleştirdikleri işlemleri balıklar, minicik beyinleri ile yapabilmekte ve en az alana en fazla sayı ile nasıl sığabileceklerini, mesafeyi koruyarak nasıl yüzebileceklerini hesaplamaktadırlar. Elbette bu kadar kompleks matematiksel ölçümleri rakamları dahi tanımayan balıkların yapabilmesi ancak Yüce Allah’ın ilhamı ile mümkündür. Görüldüğü gibi canlılardaki özellikler çok geniş bir alanda insanlara fayda sağlamaktadır. Nitekim Yüce Allah Kuran’da, insanların Zatının büyüklüğü kavrayabilmeleri için, hayvanlarda çeşitli ibretler yarattığını şöyle bildirmektedir:
“Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders (ibret) vardır; karınlarının içinde olanlardan size içirmekteyiz ve onlarda sizin için daha birçok yararlar var…” (Müminun Suresi, 21)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder