31 Ağustos 2013 Cumartesi

İnsan depremde enkaz altında neler yaşar, neler hisseder, bedenine neler olur?

İnsan depremde enkaz altında neler yaşar, neler hisseder, bedenine neler olur?
Van'daki depremde yakınlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

Elbette kolay değil ama uzmanlara göre, enkazaltında sakin olabilmek, sabırlı olabilmek hayatta kalma imkanını önemli oranda artıyor. Çünkü stres hormonlarının aşırı salgılanması kalbi fazla çalıştırıyor ve hızla kalp yetmezliğine yol açıyor. Peki, enkaz altında olmak kalp,akciğer ve böbrek gibi hayati organları nasıl etkiler, hangi organ ne kadar dayanır? İnsan enkaz altında neler yaşar, neler hisseder, bedenine neler olur?
• İnsan 7 gün susuzluğa dayanır. Enkaz altında herkes 4-5 gün yaşayabilir. Havanın soğuk olması bu açıdan avantaj. Sıvı kaybı daha az olur. Bu üzden ümit yitirmemek, hızla çalışmalar yapmak, enkaz altındakinin de bunu bilerek sükunetle beklemesi çok önemli.
• Enkaz altındaki insanda stres hormonları aşırı salgılanabilir. Büyük bir panik ve kalp çarpıntısı yaşanır. Hayatta kalmak için sakin olmaya çalışmak şart. Bir süreliğine uyumak enkazdan sağ kurtulmanın en büyük formülü. Çünkü stres hormonlarının kalbi yorması engellenmiş olur.
• Vücudu sıkışan, kolu bacağı enkaz altında kalan insanın dokuları ezildiği için sinirleri tahrip olur. Dolaşım sistemi bozulur. Bu yüzden kalp fazla kan pompalamaya çalışır.
• Tansiyon hızla yükselir. Kalp daha hızlı çalıştığı için yorulur ve kalp yetmezliği gelişebilir.
• Enkaz altında sürekli toz, toprak, kireç solumak yabancı maddelerin akciğere yığılmasına yol açar. Nefes alıp verme bozulur. Akciğer yetmezliği, akciğer zarının yırtılması ve akciğerin hava kaçırması başlayabilir. Bu tablo çok risklidir. Bu yüzden ilk 10 saat en kritik saattir.
• Enkaz, kalktığı anda da büyük bir risk var. Vücudun üstündeki yük kalkınca baskı altındaki yaralı veya ölü dokudan salgılanan maddeler böbrekleri iflasa götürebilir.. Uzmanların o an müdahalesi çok önemli.
• Enkaz altındaki kişiye özellikle hemen kurtarıldıktan sonraki saatten sonra böbrek yetmezliğine karşı sıvı takviyesi yapılması gerekiyor.
• Enkaz altında kalan özellikle gençler daha iyi dayanabilir. Çünkü 60 yaş üstündekilerde şekerleri hızla düşmeye başlar. Hele bir de yüksek tansiyon gibi sorunlar varsa daha zor dayanabilirler.
Dünyada tüm depremleri inceleyen ve enkazdan sağ kurtulanları ele alan araştırmaya göre, kurtulan insanlar sakin kalarak hayatta kalabilmişler. Mesela en son Haiti depreminde birisi 24 gün kadar enkazın altında kaldı ve çıktığında durumu gayet iyiydi. Genç bir insandı. En önemlisi su olan bir bölgedeydi ve sakindi. Bu çok önemli bir nokta. Çünkü korktuğumuzda, strese girdiğimizde, kaygılandığımızda salgılanan stres hormonları kalp ritmini hızlandırır.
Tüm dünyada enkaz altında uzun süre sağ kalanların ortak cevabı şudur: “uyudum.”
Sakin kalmak hayat kurtarır. Uzmanlar özellikle şunu öneriyor: “Depreme karşı bir kişisel eylem planınız olsun. Eğer sarsıntı başladığında kendinizi çelik kasa, buzdolabı, çamaşır makinesi, mutfak tezgâhı gibi sağlam bir eşyanın yanına atabilirseniz, bu eşyalar sizi kurtarabilir. Sonra hiç bağırıp çağırmadan, çığlık atmadan sakin bir şekilde beklemeye başlayın ve ritmik sesler çıkarın. Mesela bir eşyaya belirli aralıklara vurarak ses çıkarın, mutlaka sizi bulacaklardır. Japonya' ve Haiti depremlerinde hayatta kalanların çok büyük bir çoğunluğu mutfak tezgâhlarının önünde kalarak kurtuldu."
Tabii ki bütün bu yapacaklarınız imkanlarınız ölçüsünde alacağınız tedbirlerdir. Önemli olan enkaz altında mutlaka Allah’a dua etmek, tevekkül etmek ve sabretmektir. Allah’a günahlarımızı bağışlaması için yalvarmaktır. Belkide göçük altındaki saatlerimiz son saatlerimizdir. Hepimizin kaderi Allah tarafından belirlenmiştir. Her insanın canı ecel vakti geldiğinde ölüm melekleri tarafından alınır. Bu yüzden Allah’a tam teslim olmamız, gerçek hayatın ölümden sonra başlayacak olan ahiret hayatımız olduğunu bilmemiz gerekir. Unutmayın ki depremde her vefaat eden kişi şehit konumundadır, malları da Allah yolunda infak edilmiş hükmündedir.

"... Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez" [Yusuf Suresi, 87.ayet]
De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler". [Tevbe Suresi, 51.ayet]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder