16 Ağustos 2013 Cuma

Hangi servet ve hayran kitlesi Amy Winehouse’un ölümünü durdurabilirdi?

Hangi servet ve hayran kitlesi Amy Winehouse’un ölümünü durdurabilirdi?
Genç yaşta uyuşturucudan ölümler gençlerimize ibret olmalı.

27’ler Kulübü diye bir şey çıktı, düşündürdü tüm dünyayı, böylesine ibretlik bir yaşam, daha doğrusuölüme hızla bir gidiş öyküsü sonuçta.. Şöhretin ve servet edinmenin zirvesindeyken alkol,uyuşturucu, dağınık ve kimsesiz bir hayat nedeniyle henüz 30’unu bile göremeden onlarca ünlünün genç ölümü geldi akıllara...Amy Winehouse’ta işte bu dünyadaki milyonlarca kurbandan sadece biriydi. Çevresinde onu içkiye, uyuşturucuya iten insanların kurbanı oldu. Onu bu bataktan çekip çıkaran tek bir insan bile olmadı. 
Bu ölüm gerçekten de tüm gençlere, hatta tüm dünyaya tam ibretlik.. Böylesine bir ses, bir yetenek, çalışma, kazanma gücü varken, böylesine genç yaşta uyuşturucuya teslim edilen bir hayat.. sadece birkaç yıl içinde dünya hayatını terk ediş... 
Belki de en önemlisi milyonlarca hayranın varken yapayalnız ve tüm bu pislikten, bağımlılıktan kurtaracak, elinden, kolundan, gerekirse kulağından çekip kendine getirecek, tedavi ettirmeyi gerçekten istetecek, düşündürecek birinin yanında olmaması... Varsa bile ona veya vicdanının sesine kulak veremeyecek, göremeyecek kadar körelmiş olunması... 
Bu öykü ve bu ölüm söylediğim gibi tam ibretlik: sadece gençlere değil, başta onların büyüklerine, anne-babalara, abi-ablalara, toplumumuzun büyüklerine, eşlere-dostlara.. Yakınımızdakileri, sevdiklerimizi gerçekten sevgi duyuyorsak, başta Allah’ın rızası için yalnız bırakmamalıyız. Yalnızlıktan kasıt, fiziken değil, düşüncede de, manen de insanın yalnız bırakılmamasıdır. Çünkü birinin yanında olup onu elinden tutmak ona dünya hayatının geçiciliğini öğretmekle, ona Allah’ı sevdirmekle, ahireti anlatmakla, sevgiyi öğretmekle, yaşamın gayesini anlatmakla, onu inançlı yetiştirmekle olur. 
Çünkü hayata inancıyla anlam kazandıran ve dünya hayatından sonraki sonsuzluğu iyi bilen alkole, uyuşturucuya vermez kendini, veremez ki.. kendini Yaradan’ı tanıyan ve Sevgi’sini bilen manevi huzurunu bilir, beynini uyuşturmakla uğraşmaz, uğraşamaz ki... 
Bu yüzden gençlerimizin yanında olalım.. onlara dünya haytının sonrasında bekleyen sonsuzluğu ve bulacağı rızıkları anlatalım, Allah için yaşamanın güzelliğini anlatalım, bu tür ibret olacak hikayelere konu olmaktan onları alıkoyalım. Toplumumuz sağlıklı ve geleceğe sağlam koşan bir toplum olsun ! 
“Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [Rad Suresi, 28.ayet] 
“(Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.” [Araf Suresi, 201.ayet] 

Yazıma tüm gençlere öğüt olması niyetiyle uyuşturucunun bedene yaptığı zararları eklemek istiyorum: 
BEYİN VE MERKEZİ SİNİR SİSTEMİNDE: 
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar. 
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları. En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar. 
SİNDİRİM SİSTEMİNDE:  
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs. 
KARACİĞER VE BÖBREKLERDE: 
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma , sertleşme (siroz)...Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmala, ağır böbrek hastalıkları. 
GÖZLERDE: 
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.

SOLUNUM SİSTEMİNDE: 
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.

KAN ORGANLARINDA: 
Kan, insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık, kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.

ZEHİRLENME: 
Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.

SOSYAL VE MADDİ ETKİLERİ : 
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. 
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus , iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır. 
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir.Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder