25 Ağustos 2013 Pazar

Bal petekleri neden kare, üçgen değil de altıgen?

Bal petekleri neden kare, üçgen değil de altıgen?
Arılar ilhamla muhteşem altıgen petekler yapıyorlar.

 Arıların petek gözlerini kusursuz bir şekildealtıgen yapmalarının çarpıcı sebepleri var, kâinatta hiçbir şey tesadüf değil, tam tersine her detay çok yüksek bir akıl tarafından ince ince düşünülüp planlanmış. Detaylı incelendiğindebilim canlılar dünyasının bir yaratılış mucizesi olduğunu keşfediyor. Arı peteklerindeki detaylar da insanı hayrete düşürüyor, işte o detaylardan bazıları:
Bal petekleri eğer beşgen, sekizgen veya daire şekillerini yapıyor olsalardı bitişik gözler arasında boşluklar kalacak, işçi arılar fazla mesai yaparak ve daha fazla balmumu harcayarak bu boşlukları doldurmak zorunda kalacaklardı.
* Üçgen veya kare yapsalardı da bu boşluklar olmayacaktı ama altıgenin bir başka özelliği daha vardır. Üçgen veya karenin alanları altıgenle aynı olacak şekilde yapılsa da, üçgen, kare ve altıgen şekillerden toplam kenar uzunluğu en az olanı altıgendir. Yani aynı miktarda balmumu ile daha çok altıgen odacığın kenarı çevrilebilir.
* Bal peteğinde her bir gözün derinliği 3 santimetre, duvar kalınlığı ise milimetrenin yüzde beşi kadardır. Bu kadar ince duvar kalınlığına rağmen altıgen yapı nedeniyle petekler büyük bir direnç kazanırlar ve arıların depoladıkları kilolarca balı rahatlıkla taşıyabilirler.
Arılar doğanın gerçekten usta mimarlarıdırlar. Ama asıl en Büyük Mimar elbette onların DNA’sına tüm bu bilgi kodlarını işleyen Allah’tır, yoksa elbette arıların matematiksel ve fiziksel hesap yaparak nesilden nesile aktarması beklenmez. Arılar kesiti düzgün altıgenler olan prizma şeklindeki petek gözlerinin diplerini bir piramit oluşturarak sona ererler. Kovanlardaki şekliyle dik duran her petekte, petek gözleri yatayla sabit bir açı yapacak şekilde inşa edilirler.
Aslında matematiğin, geometrinin ve simetrinin en kusursuz örnekleri sadece bal peteklerinde değil doğanın her yerinde görülebilir. Ancak bizler günlük hayatın koşuşturmacası içinde eğer üzerine düşünmezsek, bu mükemmelliğin farkına varamayız.
Örneğin, kar taneciklerinin hepsi birbirlerinden farklı altıgen şekilli, tohumların dizilişlerindeki spiraller, mineral kristallerindeki geometrik yapılar ve değişmez açılar, tavus kuşunun kuyruğundaki desenler, sümüklü böceğin kabuğu, örümcek ağları, tüm bunlar görünüm olarak kusursuz olmalarının yanında müthiş bir matematik düzen de gösterirler.
İşte böylelikle doğanın ve evrenin her noktasının matematiksel ayarını görerek, öğrenerek, özel olarak tasarlanmış yani yaratılmış olduğunu bir kez daha görüyoruz...
Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.
Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. (Nahl Suresi, 68, 69

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder